Son dönem Türk korku filmlerine baktığımızda ortak bir tablo çıkıyor: Hemen her filmde sessizlikten sonra bir anda patlayan yüksek ses, karanlıktan aniden fırlayan bir yaratık… Seyirciyi gerçekten ürkütmek yerine reflekslerini tetikleyen bu “ani irkiltme” klişesi artık izleyiciyi şaşırtmıyor, tersine sıkıcı bir tekrar haline geldi... Oysa korku sinemasının özünde, bilinmezlik, atmosfer, gerilim ve hikâye derinliğiyle seyirciyi içine çekmektir. Bizde ise genellikle yüzeysel efektlerle yetiniliyor, karakterlerin psikolojisi ya da hikâyenin kökleri işlenmeden geçiştiriliyor. Türk korku sineması, klişelerin ötesine geçip yeni bir anlatım dili bulmak zorunda... Tespitime katılır mısınız?

Filmi çok beğenilince, devamını dizi olarak çektiler. Dünyanın sonu, "Prepper kültürü" (hazır olma kültürü) hakkında. Sadece bunun için Angel isimli platforma üye oldum, ödeme yaptım ama Homestead'in bizim bölgemizde yayında olmadığını görünce iptal ettim. Artık bir yerlere gelse de izlesek. Gören haber etsin lütfen...

Sneakers (1992) Bir grup eski hacker ve güvenlik uzmanı, şirketlerin güvenlik açıklarını test ederek hayatını kazanıyor. Ancak işler karışıyor ve kendilerini büyük bir ulusal komplo içinde buluyorlar. Film; kriptografi, siber güvenlik ve dijital gözetim konularını 90’ların başında gündeme taşıyan önemli yapımlardan.

Şu ana kadar izlediğiniz en iyi 3 film desem?

Arkadaşlar, açıldığımız gün itibariyle Skool platformunda, "Hobi" kategorisinde Türkçe grupların birincisi, tüm dünyanın 162. si olduk. Hepinize teşekkür ederim. İlk hedef, ilk yüze girmek ve bin kişiye ulaşmak.